Cinsel zeka konusuna kaldığımız yerden devam edelim dilerseniz.
Cinsel zekanın ne olduğu hatırlayalım… “Cinsel zekaya sahip olmak, sadece cinsel davranışlarımızı etkileyen bütün biyolojik faktörleri, beyni ateşleyen sinirleri ya da kanımızda dolaşan hormonları bilmek anlamına gelmiyor. Cinsel zekanın anahtarı, kendimizi tanımaktır. Partnerimizle gerçek kimliklerimizi paylaşmak ve mutlu bir cinsel yaşama sahip olma şansımızı arttırmak için, cinselliğimizi çarpıtan ve zarar veren kültürel hurafelerin ötesine geçmek, özgün cinsel arzularımızı ortaya çıkartmak, ihtiyacımız olan duygusal ve sosyal yetenekleri geliştirmek demektir.”
Doyurucu bir cinsel yaşam, ulaşılmaz bir hedef değil aslında. Ulaşılmaz ve saçma olan, bir insanın çaba göstermeden, kendiliğinden doyurucu bir seks yaşamına sahip olabileceğini düşünmesi. Cinsel zekayı anlamak ve hayata geçirmek için ilk fark edilmesi gereken şey ise seksin sihirli, kolay ya da sadece genç insanlara ait bir şey olmadığını fark etmek… Çiftlerin çoğu yaşamlarının bir döneminde ya da tümünde cinsel sorunlar yaşıyorlar. Önemli olan yaşanan sorunların çözümleri için neler yapılıyor?
Cinsel zeka üç bileşenden oluşuyor, her bileşenin kendine özgü bazı beceriler gerektiriyor. Doyurucu bir cinsel yaşamı olan insanlarla, cinsel yaşamlarında daha çok sorun yaşayan insanlar arasında önemli bir fark vardır. Cinsel zekası gelişmiş olanlar daha değişik davranıyor. Cinsel zeka, kişinin zaman içerisinde anlayıp, geliştirip, ustalaşabileceği becerilere bağlı. Yani cinsel zeka, çalışan, üzerinde emek veren herkesin ulaşabileceği bir şey. Üç bileşene gelince; bunlar cinsel bilgi, gizli cinsel kimliğin ortaya çıkarılması, başkalarıyla ilişki kurma yeteneğidir.
Cinsel bilgi
Cinsel zekanın anahtar bileşenlerinden biri, insan cinselliği hakkında kesin bilimsel bilgiye sahip olmak ve bu bilgiyi cinsel yaşamlarımızı geliştirecek biçimde kullanabilmektir.
Cinsellikle ilgili ilk bilgiler aileden gelir, çocukken ya da ergenlik de öğrendiğimiz cinsel bilgiler hepimizin zihin haritasında çok önemli etkiye sahiptirler. Cinsel zeka çalışmasına katılan gruba “Anne babanız cinsellikle ilgili size neler anlattı?” diye sorulduğunda, insanların %60’ına yakınını anne babalarının onlara hiçbir şey anlatmadığını söylemişler. Ankete katılan bireylerin sadece %7’si ailelerinin bu konuda konuştuğunu, üreme biyolojisi, enfeksiyonlar, duygusal ve iletişimsel süreçlerle ilgili konuştuklarını bildirmişler.
Cinsel zekayı geliştirmek için çocuklarla doyurucu konuşmalar yapmak, bilimsel bilgiyi çocukken ailede almak çok ama çok önemlidir. Çünkü cinsel zeka ailenin desteğiyle çocukluk da gelişmeye başlar. Çocuk cinselliğin konuşulabileceğini, tartışılabileceğini yani bu konuda iletişim kurulabileceğini ailede öğrenir. Ama ailede cinsellik yok sayılıyorsa, konuların üstü örtülüyorsa ve çocuklara “Seni leylekler getirdi” hikayeleri ve daha pek çok hikaye ve masal anlatılıyorsa o aileden yetişen bireylerin diğer aile modelinde yetişen bireylere göre cinsel zekası çok daha az gelişiyor.
Sözün özü; doğru cinsel bilgi ailede alınmaya başlanmalı ve okulda devam etmelidir.
Gizli cinsel kimliğin ortaya çıkarılması
Duyduğumuz tüm cinsel masallardan özgürleştiğimizde, daha iyi bir cinsel yaşam için ikinci adım kendi bireysel cinselliğimizle tanışmaktır. (Bizi neler heyecanlandırıyor, nerelerde zorlanıyoruz, neler bizi çekiyor, neleri tercih ediyoruz, fantaziler neler?) Cinsel zeka, kendini tanımak demektir. Gizli cinsel kimliğimiz kişiliğimizin çok değerli bir bölümüdür. Gizli kalmış arzularımız, keşfedilmemiş duygusal çatışmalarımız, kendimiz ve bedenimiz hakkından sorgulanmamış inançların, hikayelerin haritasıdır.
Gizli cinsel kimliği ortaya çıkarılması, bilinçaltımızda, zihnimizde gizli kalmış kendimizle ilgili, cinselliğimizle ilgili tüm inançların bilinir olması ve düzenlenmesidir… Bizi güzel bir cinsel hayat yaşamaktan bu olumsuz inançlar, deneyimler, korkular, mitler engeller. Tüm bunları tek tek temizlediğimizde, dönüştürdüğünüzde ise daha mutlu bireyler ve daha doyurucu cinsel yaşamlar ortaya çıkar. Kendimiz tanımak, cinselliğimiz sağlıklı bir şekilde paylaşmamızı sağlar.
Başkalarıyla iletişim kurmak
Cinsel yaşam sorunları sadece sizin tek başınıza çözebileceğiniz sorunlar değildir, mutlaka başka insanları da ilgilendirir. Kendi cinsel kimliğimizi anladığımız gibi cinsel eşimizin de cinsel kimliğini anlama, onunla cinselliğimiz hakkında konuşma yeteneğine de sahip olmamız önemlidir. Bazı insanlar cinsellikle ilgili en küçük konuda bile (seksten önce duş alalım mı gibi…) eşleriyle konuşmaktan çekinirler. Oysa bu çok gereklidir. Cinselliğin konuşulmayacağı bize çocukken öğretilmiş, iletişime engel olan masallardan biri. Bir kere bu masalı unutup konuştuğumuzda devamı gelecektir.
Çalışmalar cinsellik hakkında konuşmanın sorunları dönüştürmede ve iyileştirmede çok etkili olduğunu ortaya çıkarmıştır. Sevdiklerimizle diğer duygularımızla ilgili konuşabildiğimiz gibi cinsellikle ilgili de konuşabilmeliyiz.
Haftaya cinsel zekamızı nasıl ölçeceğimize bakalım mı ne dersiniz?
Sevgiyle…