Kondomla ilgili yazı da nereden çıktı?” demeyin, bence çok önemli.
HIV/AIDS ülkemizde hızla yayılmaya devam ederken, cinsel eğitim henüz müfredatta yokken, genç bir nüfusa sahipken, cinselliği yaşama yaşı ergenliğin ilk yıllarına kadar düşmüşken, siz de bu konuya önem verseniz iyi edersiniz derim…
Cinsel Yolla Bulaşan Enfeksiyonların (CYBE ) ve HIV/AIDS’in cinsel yolla bulaşmasını önlemenin birkaç yolu var; ya hiç ilişkiye girmeyeceksiniz ya cinsel eşinize/ eşinize sadık kalacaksınız ya da kondom kullanımına önem vereceksiniz. Hayatınızı seviyorsanız seveceksiniz kondomu, çünkü hayat kurtarıyor!
Erkek ve kadın kondomu olmak üzere iki çeşit kondom var. Kadın kondomunun tarihçesi erkek kondomunun yanında çok çok yeni, bu yazıda daha çok erkek kondomunu anlatacağım, başka bir yazıda kadın kondomunu detaylı anlatırım.
Erkek KONDOM’u; ülkemizde “kılıf”, “kaput” olarak da adlandırılan, dünyadaki ortak adlandırılmasıyla “prezervatif” ya da “kondom” olarak bilinen ve Cinsel Yolla Bulaşan Enfeksiyonlardan (CYBE) ve HIV’den korunmada kullanılan cinsel bariyerdir.
Tarihçesi Eski Mısır’a kadar uzanmaktadır. MÖ 1200’lü yıllarda Eski Mısır’da kondomların suda ıslatılmış papürüs kağıtlardan yapıldığı bilinmektedir. Çin’de yağlanmış ipek kağıtlardan, MS 200’lü yıllarda Avrupa da ise balığın idrar torbasından yapılmıştır.
15. yüzyılda sifiliz salgınının Avrupa’yı etkilemesiyle birlikte keten kumaş kullanılarak kondom üretilmiştir. Bu kondomların erkekleri sifilize karşı koruduğu ancak kadınları gebelikten korumada yetersiz kaldığı bilinmektedir. 15. yüzyılın ikinci yarısında keten kumaştan üretilen kondomlar bazı kimyasallarda ıslatılarak kurumaya bırakılmış ve kuruduktan sonra kullanılmıştır. Bu kimyasallar kullanılan ilk spermisitlerdir.
1706 yılına ait bir şiirde “condum” kelimesine rastlanmaktadır. Kondom isminin II. Charles döneminde bir doktora ait olduğu ve kondom ismini bu doktordan aldığı tahmin edilmektedir.
Ünlü Aşık Kazanova’nın enfeksiyonlardan ve gebelikten korunmak için kondom kullandığı, kondomun tarihçesiyle ilgili kayıtlardan edinilen çarpıcı bilgilerdendir. 17. yüzyılın ikinci yarısında el yapımı kondomların yapılması ve bazı dükkanlarda satılması, reklamının yapılması sağlanabilmiştir.
17. ve 18. yy’lara gelindiğinde ise kondomlar kuzu bağırsağından yapılmaya başlanmıştır. Ancak bunların hem enfeksiyona karşı hem de gebeliğe karşı koruyuculuğunun düşük olduğu saptanmıştır. 1800’lü yılların ikinci yarısından sonra Goodyear firması tarafından plastiğin işlenip dayanıklı elastik materyal haline getirilmesiyle (vulkanizasyon) daha güvenilir kondomlar üretilmeye başlanmıştır.1900’lerin ortalarına doğru ise sıvı lateks üretimine başlanmış ve bugün kullanılan kondomların temeli atılmıştır. 1957’de ise ilk kayganlaştırıcılı kondom İngiltere de üretilmiştir.
1980’lerden sonra HIV/AIDS salgının ortaya çıkmasıyla birlikte kondom kullanımı artmıştır. 1990’lardan sonra farklı renkte ve çeşitte kondomlar üretilmeye başlanmıştır.
Geçmişi bu kadar eski olan kondomlar günümüzde yüksek teknoloji ile üretilmekte ve pek çok çeşitte ve markada hizmete sunulmaktadır.
Üretiminde pek çok dayanıklılık testinden geçirilen kondomların yırtılma oranlarının %1 olduğu, doğru kullanımla bu oranın daha da azaltabileceği bilinmektedir.
Cinsel hayatı hem renklendirmek hem de HIV/AIDS/CYBE ve istenmeyen gebeliklerden korunmak için tırtıllı, meyveli, düz, spermisidli, renkli, kayganlaştırıcılı..vb, kondom çeşitleri bireylerin kullanımına ve beğenisine sunulmuştur.
Bir erkek kondomunun ortalama kalınlığı 0.06 mm’dir.
Şimdi asıl soru şu: 0.06mm inceliğinde olan kondomları genellikle erkekler neden takmayı sevmezler? Ve neden bile bile LADES derler?
Önümüzdeki hafta bunun cevaplarını bulabildiğim kadarıyla paylaşmaya çalışacağım….
Güvenli, sağlıklı, keyifli bir hafta olsun.
Sevgiyle
Psikolojik Danışman-Cinsel Terapist Dolunay Kadıoğlu
Erickson Koçu
dk@dolunaykadioglu.com
05.10.2011
twitter.com/dolunaykadioglu